Rölöve, restitüsyon, restorasyon projelerinin ve raporlarının hazırlanması işi ve arkeolojik kazı çalışması
YAPIYA AİT BİLGİLER:
Adres: İstanbul İli, Fatih İlçesi Alemdar Mahallesi, Yerebatan Caddesi 89 Pafta, 54 Ada, 2 Parsel Turşucuzade Konağı Taş Odası Fatih-İstanbul
Tarih: 2016-2019
İlgili İdare: İstanbul Büyükşehir Belediyesi
İşveren: TAŞYAPI İnşaat San ve Tic. A.Ş.
Proje Koordinasyon: Renova Restorasyon-Bağış Kankotan
Proje Danışmanları: Prof. Dr. K. Kutgün Eyüpgiller, Prof. Dr. Sait Başaran (Konservasyon Uzmanı), Doç. Dr. Seden Acun Özgünler (Malzeme Uzmanı), Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Düzenli (Restorasyon Uzmanı), Yrd. Doç. Dr. Ahmet Vefa Çobanoğlu (Osmanlı Uzmanı Sanat Tarihçi), Yrd. Doç. Dr. Mehmet S. Ökten (Statik Uzmanı), Dr. Mimar Şirin Akıncı, Hayri Fehmi Yılmaz (Bizans Uzmanı Sanat Tarihçi)
Proje Ekibi: Bağış Kankotan, Mimar, Dilek Bal, Restoratör
Fatih İlçesi, Alemdar Mahallesi, 54 Ada, 2 Parsel üzerinde bulunan iki katlı, kagir yapı Yerebatan Caddesi ile Alemdar Caddesi’nin kesiştiği alanda, Yerebatan Sarnıcı’nın oluşturduğu platformun üzerinde yer almaktadır. Sıbyan mektebi olarak da anılan yapının özgün işlevinin bir konağa ait özel bir “taş oda” olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırmalar neticesinde Şeyhülislam Turşucuzade Ahmed Muhtar Efendi Konağı’nın Taş Odası olduğu tespit edilmiştir. Taş odanın bağlı olduğu ana yapıdan günümüze herhangi bir iz kalmamıştır. İlk yapıldığı tarihteki (18. yüzyıl) bu eski konağın, Sultanahmet civarını etkileyen 1707, 1746, 1865 yangınlarından sonra yıkıldığı tahmin edilmektedir.
Taş odalar, konak ve saraylarda belirli maksatları karşılamak üzere, fakat her şeyden önce yangına dayanmak üzere yapılmış oda veya bina şeklinde yapılardır. İstanbul’un ahşap konaklarında, yangına ve diğer her türlü tehlikeye karşı güvenlik sağlama ve uzun süreli depolama amaçlı olarak kullanılmışlardır. Genellikle taş-tuğla almaşık örgülü, bir veya iki katlı binalardır. İçerisinde kıymetli eşyaların saklandığı nişler ve dolaplar bulunan bu yapılarda bazen gizli toplantılar ve eğlenceler de düzenlenmekteydi. Bu sebeple bazen hazine veya meşkhane olarak da adlandırılmışlardır. Taş odaların kullanımı, boyutları ve malzemesi kullanıcının sosyal statüsüne göre değişebilmektedir.
Yapıya adını vermiş ve 1822-1875 yılları arasında yaşamış olan Turşucuzade Ahmet Muhtar Efendi Osmanlı İmparatorluğu’nun 112. Şeyhülislamıdır. İstanbul’da doğmuş olan Ahmet Muhtar Efendi‘nin ‘Turşucu’ lakabıyla anılmasının sebebi babasının Ayasofya’da Turşucular Kethüdası olmasındandır. Ahmet Muhtar Efendi genç yaşta tahsilini tamamlayıp Arap ve Fars Edebiyatı konusunda kendini yetiştirmiştir. Selimiye Tekkesi’ne mensup olduğu bilinmektedir.
Building surveyor, restitution, restoration, preparation of the projects and the reports and archaeological excavation
Address: İstanbul Province, Fatih District Alemdar Quarter, Yerebatan Street 89 Presentation Board, 54 City Block, 2 Parcel Turşucuzade Mansion Stone Room Fatih-Istanbul
Date: 2016-2019
Related Administration: İstanbul Metropolitan Municipality
Employer: TAŞYAPI Construction industry and trade inc.
Project Coordination: Renova Restoration – Bağış Kankotan
Project Consultant: Prof. Dr. K. Kutgün Eyüpgiller, Prof. Dr. Sait Başaran (Conservation Specialist), Doç. Dr. Seden Acun Özgünler (Material Specialist), Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Düzenli (Restoration Specialist), Yrd. Doç. Dr. Ahmet Vefa Çobanoğlu (Ottoman Specialist, Art Historian), Yrd. Doç. Dr. Mehmet S. Ökten (Statics Specialist), Dr. Şirin Akıncı (Architect), Hayri Fehmi Yılmaz (Byzantium Specialist Art Historian)
Project Team: Bağış Kankotan (Architect), Dilek Bal (Restorator)
Also known as a primary school, the original function of this construction was to belong to a mansion as a “stone room”. As a result of the research, it came out to belong to Sir Turşucuzade Ahmet Muhtar’s Mansion. The main building could not survive to our day. It was built in the 18th century and thought to be affected by the fires occurred in Sultanahmet on 1707, 1746 and 1865. As a result of these fires, it should have been damaged.
The stone rooms, above all, are made to survive fires. In the wooden mansions of Istanbul, they are built to provide security and a long-term storage. They are mostly stone-brick latticed, and have either one or two floors. They have niches and closets in which precious belongings are kept. Sometimes within these rooms, secret meetings and parties were held. For this reason, they are also called both as “treasure room” and “music room”. The use, size and material of the stone room vary according to the user’s social status.
Sir Turşucuzade Ahmet Muhtar is the 112th man of the cloth of the Ottoman Empire, who lived during 1822-1875 and after whom this stone room is named. Sir Ahmet Muhtar had completed his education at an early age and improved his knowledge on the Arabian and Persian literatures. He is known to belong to the Selimiye monastery.